Logo Cover

Bölüm 5: Videoyu Doğrulamak

Malachy Browne Storyful'un, yani sosyal medya çağının ilk haber ajansının haber editörü. Dublin’deki merkezi, Asya ve Birleşik Devletler’deki çalışanlarıyla Storyful, haber müşterilerine sosyal medya platformlarındaki kullanıcı tarafından oluşturulmuş içeriği keşfederken, doğrularken ve dağıtırken yardım ediyor. Storyful’dan önce, Browne İrlandalı bir web sitesi ve haber arşivi olan Politico.ie'yi yaratmış ve editörlüğünü yapmıştı. 2006’dan 2008’e kadar İrlandalı dergi Village için çalıştı ve derginin internet sitesi Village.ie’nin editörüydü. Eski bir bilgisayar programcısı olan Browne’un, haber merkezi inovasyonlarına ve teknolojinin gazeteciliği güçlendirme kapasitesine karşı güçlü bir inancı var. Browne Broadford, County Limerick’lidir ve Dublin’de yaşamaktadır. Twitter hesabı: @malachybrowne.

Fiyatı makul akıllı telefonlar ve kamera teknolojisiyle, her yerden edinilebilen internet erişimi ve sosyal medyanın kesişmesi yurttaşlar tarafından kaydedilen görüntülerin miktarında patlama yarattı. Bunun bir diğer getirisi de internet sitelerine her saat, her dakika yüklenen ve paylaşılan videoların muazzam miktarı.

Bilgi teknolojisindeki devrim sonlanmadı ve haber niteliği taşıyan kullanıcı tarafından oluşturulmuş içeriklerin hacmi artmaya devam edecek. Gazetecilerin yeni bir sorumluluğu var: kullanıcı üretimi içeriğin çabuk şekilde toplanması, doğrulanması ve kullanım haklarının tespit edilmesi. Soruşturmaların geleneksel kuralları geçerli, ancak video gibi multimedya ürünleri için yeni beceriler de gerekli.

Sosyal medyada bilinmeyen bir kaynaktan gelen bir videoyu doğrulamak başta ürkütücü görünebilir. Ancak gözümüzde büyütecek bir şey değil.

İşi bitirmek için yapmanız gerekenler: içeriğin arka planını öğrenme kararlılığı, sağlıklı bir şüphecilik düzeyi ve video hakkındaki gerçekleri oturtmanıza yardımcı olacak bir takım ücretsiz araçlar. Kitabın bu bölümü size bu üçünü sağlamanızda yardımcı olacak.

Kullanıcı tarafından oluşturulmuş videoları doğrulamak konusunda anlaşılması gereken ilk şey, videoların ilk kez gördüğünüz hallerinin orijinal video olma ihtimalinin düşüklüğüdür. Videolar birleştirilmiş, kırpılmış ve farklı bir bağlam dahilinde tekrar paylaşılmış/yüklenmiş olabilir. Orijinal videodan edinilebilecek önemli izler kaybolabilir. Sizin işiniz bu videonun göstermek istediği şeyi destekleyecek veya çürütecek gerçekleri bulmak için toprağı eşelemektir.

Her hikayede olduğu gibi, en basit sorularla başlayın: kim, ne, ne zaman, nerede ve neden. Bu bağlamda, videoyla ilişkilendirilen üstveri size orijinal kaynak, tarih ve yerle alakalı detayları vererek bu soruları cevaplamanızda yardımcı olabilir.

Ancak bir kural vardır ki, tek parça kanıt bir videoyu tek başına doğrulayabilmek için yetersizdir. Çoğunlukla resmi tamamlamak için daha fazla kanıt gerekir. Puzzle parçaları birleştiğinde yaşayacağınız adrenalin artışına hazırlıklı olun.

Karşınızda sosyal medyadaki videoları doğrulamanızı adım adım sağlayacak rehber.

Kaynak

Videonun kaynağını saptamak ilk adımdır. Bazen videonun, videoyu keşfettiğiniz Facebook veya YouTube hesabına ait olduğu barizdir. Ancak Bölüm 3’te detaylandırıldığı gibi, her zaman videonun “kazılarak çıkarıldığı” veya kopyalandığı varsayımıyla başlamalısınız.

Çoğu video bir tanımla, etiketle, yorumla veya başka bir tanımlayıcı metinle birlikte karşımıza çıkar. Araştırmanıza başlamak için bu bilgilerden anahtar kelimeler çıkarın. Kısaltmalar, yer adları ve diğer tanımlar iyi anahtar kelimeler olabilir. Eğer video tanımı yabancı bir dildeyse, anahtar kelimeyi tespit etmek için metni Google Translate’e yapıştırın.

Sonuçları sıralamak için tarih filtresini kullanarak bu anahtar kelimelerle eşleşen en eski videoları arayın. Aşağıdaki resimde olduğu gibi, YouTube’da arama çubuğunun hemen altındaki Filtreler menüsüne bakın ve Yüklenme Tarihi’ni seçin. Vimeo, YouKu ve diğer video platformlarında da benzer filtreler vardır. Sonuçlar arasında ilerleyin ve en önce yüklenen versiyonu bulmak için videoların küçük resimlerini karşılaştırın. Orijinal ve “kazılarak çıkarılan” videoların küçük resimleri çoğunlukla eşleşir.

Videonun en eski versiyonunu bulmak için kullanılabilecek bir diğer yöntem ise videonun küçük resmiyle Google Görseller’de veya (önceki bölümde açıklandığı gibi) TinEye’da bir görüntü araması yapmaktır. Bu arama video küçük resimlerinin ve görsellerin ilk kullanımlarını tespit edebilir. Bu araçların kullanışlılığı görsellerin kalitesine bağlıdır, videoda güçlü bir kontrast ve ayırt edici bir renk düzeni yardımcı olacaktır.

Videonun ardındaki kaynağı bulduktan sonra bir sonraki adıma geçmek için kaynakla iletişim kurun.

Kaynağı doğrulayın

Şimdi daha geleneksel bir bilgi kaynağına baktığımız aynı yöntemle videonun geldiği kaynağımızı inceleme zamanı. Kesinlikle söylenebilir ki, çevrimiçi bir kaynak hakkında edinilebilecek bilgi geleneksel kaynak hakkındaki -mesela ihbar hattını arayan kişi hakkındaki- bilgiden daha fazladır.

Çevrimiçi profiller geçmişlerini ve etkinliklerini araştırmamıza müsaade eden dijital ayak izleri bırakırlar. Çoğu platform yükleyicilerle iletişime geçmemize olanak tanır, ki bu en temel adımdır. Sonuç olarak yükleyiciyle karşılaşmaya, sorular sormaya ve video kaydını yapan kişinin yükleyici olduğu konusunda kendimizi tatmin etmeye çalışırız.

Yükleyicinin dijital ayak izlerini incelerken şu sorular kullanışlıdır:

  • Hesabı tanıyor muyuz? Hesap sahibinin içeriği ve bilgi paylaşma yöntemleri geçmişten beri güvenilir mi?
  • Hesap nereden oluşturulmuş?
  • Hesap geçmişinden hareketle, yükleyici nerede bulunuyor?
  • Video tanımları tutarlı ve çoğu spesifik bir konumdan mı? Videolarda tarih var mı?
  • Eğer hesaptaki videolarda logo kullanılıyorsa, bu logo videolar arasında tutarlı mı? Bu logo YouTube veya Vimeo hesabının avatarıyla eşleşiyor mu?
  • Yükleyici haber kurumları ve diğer YouTube hesaplarına ait videoları “kazıp çıkarıyor” mu, yoksa yalnızca kullanıcı üretimi içerik mi yüklüyor?
  • Yükleyici videodaki anlatımla eşleştirilebilecek argo veya herhangi bir lehçe kullanarak mı yazıyor?
  • Bu hesaptaki videoların kalitesi tutarlı mı? (YouTube’da Ayarlar menüsüne ve ardından Kalite’ye girip mevcut olan en yüksek kaliteyi belirleyin.)
  • Video tanımlarındaki video isimlerinde .AVI veya .MP4 gibi dosya uzantıları var mı? Bu videonun bir cihazla doğrudan yüklendiğini gösterebilir.
  • YouTube videosunun tanımında “Uploaded via YouTube Capture” yazıyor mu? Bu videonun bir akıllı telefonla kaydedildiğini gösterebilir.

Bu sorulara cevap toplamak kaynak hakkında, kaynağın çevrimiçi geçmişi hakkında ve paylaştığı içerik hakkında genel bir resme sahip olmamıza yardımcı olur. Bu noktadan, hesabın hareketlerini kaynağın kullandığı başka herhangi bir çevrimiçi hesaba bağlantılamaya çalışmak önemlidir. Aşağıda bu süreci başlatacak yöntemleri soru halinde bulabileceğiniz rehberi bulabilirsiniz.

  • Eşsiz video kodunu bulmak için Twitter’ı ve Facebook’u arayın, bağlantılı başka hesap var mı? (Her kullanıcı tarafından oluşturulmuş içerik URL’de görülen eşsiz bir kodla kimliklendirilir. Örneğin YouTube’da ve Facebook’ta bu kod URL’deki “v=” ve bir sonraki “&” arasında yer alır.)
  • Bu yükleyicinin video profilinde listelenen veya kendisiyle ilişkilendirilebilecek Google Plus, bir blog ya da web sitesi gibi başka hesaplar var mı?
  • Yükleyiciyle ilişkili hesaplar hesap sahibinin yakın dönemdeki konumu, hareketleri, güvenilirliği, eğilimleri veya gündemi hakkında hangi bilgileri içeriyor?
  • Bu hesaplar ne kadar zamandır aktif? Ne kadar aktifler?
  • Bu sosyal medya hesapları kiminle bağlantılı ve bu bize yükleyici hakkında ne anlatıyor?
  • İlişkili internet sitelerinin Whois bilgilerine ulaşabiliyor muyuz?
  • Bu kişi yerel telefon rehberlerinde, Spokeo, Pipl.com veya WebMii veya LinkedIn’de bulunabiliyor mu?
  • Kaynağın çevrimiçi sosyal çevreleri bu hikaye/konuma yakınlık belirtiyor mu?

Bu soruları sormak ve bunları cevaplamak bir içeriğin kaynağının güvenilirliği hakkında bir görüş verir. Buna ek olarak, çok önemlidir ki, haber kurumlarının bu videoyu nasıl kullanabileceğine dair ilerleyen sorularımızın cevaplarını ve ihtiyacımız olan rehberliği edinebilmek için yükleyiciyle bağlantı kurmanın yöntemini sağlar.

Kaynakla iletişim halindeyken, karşılaştığınız bazı bilgiler hakkında sorular sormayı unutmayın. Cevaplar tutuyor mu? Kaynak sizinle bu bilgiler hakkında dürüst olmuyorsa, içeriğe karşı daha şüpheci olmalısınız.

Videonun konumunu bulun

Kaynak tanımlandıktan ve incelendikten sonra, şimdi videonun içeriğini doğrulama zamanı. Bu süreç videonun kaydedildiği konumu onaylayarak veya tespit ederek başlar.

Videonun nerede çekildiğini doğrulamak videonun sunduğu ipuçlarına büyük ölçüde bağlıdır. Ayırt edilebilecek bir sokak görüntüsü, bir bina, kilise, ağaç sırası, dağ görüntüsü, minare veya köprü uydu görüntüleri, konumu belirlenmiş fotoğraflarla karşılaştırılmak için gayet iyi referans noktalarıdır. Kamera bir işyeri tabelasını alıyorsa, bu isim internetteki sarı sayfalarda veya yerel firma rehberlerinde listelenmiş olabilir. Bir sokak tabelası bizi kesin konuma götürebilecek ipuçları verebilir. Araba plakaları veya reklam panoları şehir ve eyalet detayları verebilir. Güneş ışığı, gölgeler ve olay anındaki tahmini saat de faydalı olabilir. Ayrıca, eğer video diyalog içeriyorsa, aksanlar ve lehçeler videonun göstermeye çalıştığı durumu ele verebilir ya da çürütebilir.

Tekrar edelim, başlangıç noktası videoya eşlik eden metnin ve videonun içerdiği ipuçlarının incelenmesidir. Konum konusunda Google Haritalar kullanmaktan çekinmeyin ve videonun çekildiği konumu belirlemeye çalışın. Eğer mümkünse, Sokak Görünümü’nde yakınlaşıp kamera açısını yakalamaya çalışın. Eğer Sokak Görüntüsü kullanılabilir vaziyette değilse, Google Haritalar’ın seçeneklerindeki “Fotoğraflar” bölümünü açın ve konumu belirlenmiş fotoğraflar video konumuyla eşleşiyor mu diye bakın. Konumu belirlenmiş fotoğraflar ayrıca Flickr, Picasa ve Twitter’daki gelişmiş arama seçenekleriyle de araştırılabilir.

Eğer video yabancı bir dildeyse, metni Google Translate’e girin ve yer adını tespit etmeye çalışın. Google Translate’in sık sık yanlış çeviri yapabildiğini aklınızdan çıkarmayın, mesela, Suriye’deki Lattakia “protoplazma” olarak (Türkçe’de Lazkiye olarak bildiğimiz, Suriye liman kentlerinden bir tanesi. - Ç.N.), Daraa (Türkçe’de Dera olarak bildiğimiz, başkent Şam’dan sonra Suriye’nin ikinci en kalabalık şehri. - Ç.N.) “kalkan” olarak çevriliyor. Ayrıca dikkatli olmanız gereken konulardan biri de, Arapça isimlerin İngilizce’ye transliterasyonları birbirinden farklı olabilir, mesela Jidda ve Jiddah (Türkçe’de Cidde olarak bildiğimiz, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’dan sonraki en kalabalık ikinci şehri. - Ç.N.) gibi. Bu yer isimlerini metinden çıkarıp Google Haritalar’a girerek şehre giden yolu bulacağız. Aşağıdaki görsel Google Translate ve Google Haritalar’daki aramaları gösteriyor.



Çeviriyi yaparken bağlantılarınız ve çalışma arkadaşlarınızda bulunabilecek dil yeteneklerini kullanın. Japonca karakterleri Korece veya Çince’ye çevirmek, Japonca’yı İngilizce’ye çevirirken alacağınız sonuçtan daha isabetli bir çeviri yapmanızı sağlar. Yani eğer Korece veya Çince konuşan biri etrafınızdaysa veya çabucak ulaşabilecekseniz, çevirileri sizin için onların yapmalarını rica edin.

Wikimapia binaların, banliyölerin, askeri bölgelerin ve diğer ilgi çekici noktaların taslaklandırıldığı ve tasvir edildiği, Google Haritalar’ın kitle kaynaklı çalışmayla hazırlanmış versiyonudur. Wikimapia bir bölge hakkındaki bağlamın edinilmesi ve konumların tespiti için faydalıdır ancak buradan edinilecek bilgiler başka bilgilerle desteklenmelidir, zira hatalarla veya kasıtlı olarak yanlış yönlendiren bilgilerle karşılaşmak mümkündür.

Wikimapia’nın faydalı olduğu örneklerden biri 2013 Şubat’ında Mısır-Port Said’de yaşanan “sivil itaatsizlik” gününde görülebilir. Göstericiler YouTube yükleyicisinin iddiasına göre Port Said Üniversitesi’nin Eğitim Fakültesi yakınlarında yürürken görüntülenmişti. Port Said’in karmaşık sokakları arasında sokağın görüntüsünü Google Haritalar’da tespit etmek oldukça zordu. Ancak, Eğitim Fakültesi (ةيبرتلاةيلك) Wikimapia’da işaretliydi. Bu referans noktasını bulup incelemek aşağıda göreceğiniz gibi, eylemin yerini onayladı.

Google Earth, uydu görüntülerinin geçmişini vermesiyle de kullanışlı bir diğer araçtır. Bu durum bölgenin değişmiş olabileceği daha eski videoları incelerken kullanışlıdır.

Google Earth’ün zemin görünümü ayrıca zemini ve binaların ilgili yüzlerini incelerken kıymetli bir araçtır. Yakın zamanda, Storyful ekibi Suriye’ye yapıldığı iddia edilen bir İsrail saldırısını destekleyecek bir videoyu delil olarak kullanmayı değerlendirirken, Google Earth yüzey görünümünden alınan Şam’ın kuzeyindeki dağların görüntüsü, aşağıda karşılaştırmasını görebileceğimiz gibi, YouTube yükleyicisinin konumunu doğruladı.



Tarihi doğrulayın

Bir eylem ya da siyasi miting gibi planlı olaylardan yüklenen videoların tarihini onaylamak genellikle kolaydır. Aynı olay hakkındaki başka videolar muhtemel olarak haber bültenlerinde bulunur ve destekleyici fotoğraflar da genellikle Twitter, Facebook, Instagram ve diğer sosyal medya sitelerinde paylaşılır. Bu platformları ilgili anahtar kelimeler ve hashtaglerle aramak çoğu durumda belirgin bir bina veya sokak işareti, plakalar ve hava durumu gibi destekleyici kanıtlar bulmak için yeterlidir.

Ancak, daha muğlak videolarda tarih genelde doğrulaması en zor üstveridir. YouTube videoları yüklemenin başladığı anda Pasifik Standart Zamanı (PST) ile etiketlenir. Bu durum Rus Dişişleri Bakanlığı’nın Şam yakınlarındaki Guta’ya yapılan kimyasal silahların kullanıldığı saldırıyı gösteren görüntüler konusuna şüphe çekmesini sağlamıştı: Videolar 21 Ağustos gününün erken saatlerinde yüklenmişti, yani YouTube’da da 20 Ağustos olarak görünüyordu. Dışişleri Bakanlığı’nın bu husustaki cehaleti kendilerini ve başkalarını da bu videoların saldırının bildirilen zamanından daha önce tezgahlanıp yüklendiği hakkında iddialar ileri sürmeye yöneltmişti.

Hava raporları tek başlarına tarihleri doğrulamak için yetersizdir, ancak yardımcı olurlar. Daha önce detaylandırıldığı gibi, Wolfram Alpha bir konumun belirli bir tarihteki hava durumu hakkında hava raporları sağlar. Rita Krill 5 Ekim 2012 tarihinde Florida’daki evinin arka bahçesine düşen yıldırımın inanılmaz videosu olduğu iddia edilen görüntüleri yükledikten sonra, Wolfram Alpha bölgede fırtınaların aktif olduğunu göstermişti. Ayrıca o tarihle Naples, Florida hakkında Twitter’da yapılan bir arama, yerel bir meteoroloji uzmanının takipçilerinden Naples’daki fırtına bulutlarının fotoğraflarını istediği tweeti gösteriyor. Wolfram Alpha aramasının ve bahsedilen tweetin görüntülerini aşağıda bulabilirsiniz.



Son kontroller: Video ne gösteriyor?

Şimdi tüm verileri bir araya getirip en bariz soruları sormanın zamanı: Video kaydedildiği bağlamda akla yatıyor mu? Bir şeyler gazeteci iç güdülerimi tetikliyor mu? Yerine oturmayan bir şeyler var mı? İpuçları videonun doğru olmadığını mı anlatıyor? Kaynağın detayları veya sorularıma verdiği cevaplardan akla yatmayan var mı? Unutmayın, varsayımınız videonun yanlış olduğu yönünde. Kanıtlar bu varsayımı onaylıyor veya yanlışlıyor mu?

Konu video olunca unutmayın ki şimdiye dek pek çok detaylı ve gösterişli aldatmaca yapıldı ve yapılmaya devam edecek. Kanadalı öğrencilerin yaptığı Montreal’de bir parkta bir kartalın süzülüp bebeği kaptığı sahte video adlarını çıkarmıştı. Bu videonun maskesi, videoyu tekil karelere ayırılıp kartalın gölgesinin bazı karelerde olmadığı fark edilerek düşürülmüştü. (Daha teknik işlerle ilgilenenler eğer videonun yapımıyla alakalı şüphe taşıyorlarsa, videoları bileşen karelere ayırmak için ücretsiz VLC media player veya yine ücretsiz Avidemux video editor ya da lisanslı Vegas Pro editörü gibi video düzenleme yazılımları kullanabilirler.)



Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.