Vaka Çalışması 8.1: NHK 2011 Japonya Depremini Nasıl Haberleştirdi ve Ne Öğrendi
11 Mart 2011’de büyük bir deprem Japonya’yı sarstığında, Japonya’nın tek devlet yayıncısı NHK, canlı olarak ana kanalında bir tartışmayı yayınlıyordu.
Japon Meteoroloji Ajansı (JMA) deprem tespit edildikten 30 saniye sonra bir uyarı yayınladı. Uyarının üzerine NHK buna bir harita ekleyerek kayan yazı olarak yayına verdi. (Harita aşağıda gösteriliyor.) Bu kayan yazı, depremin merkez üssünü gösteriyordu ve sarsıntının yaşanabileceği bölgeleri belirtiyordu. Görsel ayrıca sesli bir uyarı da içeriyordu. (JMA, alarmlarını ve uyarılarını Japonya’nın her bölgesinde bulunan sismometrelerdeki verilere dayanarak verir.)
JMA’nın uyarısından bir dakika sonra, NHK’nın bütün TV ve radyo programları deprem ve olası bir tsunamiyle alakalı bir canlı yayına geçti.
NHK, JMA ile afet hazırlığıyla ilgili ve olayların hızlı iletişimiyle alakalı olarak yakından çalışır. NHK, hızlı şekilde görselleri oluşturmaya ve otomatik olarak canlı yayın çalışanlarına haber metni üretmeye yarayan bir program oluşturdu. Bununla ilgili NHK, ayrıca gece yarısından sonra, canlı yayın olmadığı zaman eğitim programı düzenliyor. (Bunun nedeni NHK’da sürekli olarak depremleri takip ediyor ve haberleştiriyoruz.) Bunun gibi hazırlıklar bizim hızlıca depremden sonra canlı yayına geçmemizi sağladı.
NHK’deki afet hazırlığı sadece JMA uyarılarına dayanmaz. Büyük şehirlere, sahil bölgelerine ve nükleer santrallere yerleştirilmiş 500 robot kamerayı yönetiyor ve gözlemliyoruz. Robot kameralar, bir afet durumunda bize çok fazla sayıda canlı görüntü sağlıyor. Buna örnek olarak ise, bir kamera, deprem tespit edildikten 30 dakika sonra tsunami dalgası görüntüsü yakaladı. (Aşağıda gösteriliyor.)
Kameralarla birlikte, NHK, sarsıntının ve tsunaminin etkilerini gösteren helikopterlerle çekilmiş görüntüleri de kullandı. Böylece canlı yayında hafızalara kazınacak görüntüler sunmamızı sağladı. Fotoğrafta görüldüğü üzere, tsunami dalgalarının sarsıntıdan yaklaşık bir saat sonra Sendai’deki evleri silip süpürürkenki görüntüsü uzun süre boyunca hafızalarda yer etti.
2014 yılı içinde, Japonya’nın 12 farklı yerinde 15 tane kullanıma hazır helikopterimiz olacak. Bu sayede herhangi bir bölgeye bir saat içinde ulaşıp yayın yapabileceğiz.
NHK ayrıca yaptığı deprem yayınını başka platformlara yaymak için de uğraşmaktadır. Canlı televizyon ve radyo programlarını, Ustream ve Niconico Live gibi mecralar üzerinden canlı yayınlandı. Deprem boyunca birçok kişi yakınlarına ulaşmak için bizden bilgi talep etti. Bunu sağlamak içinse, elimizde olan bütün bilgileri doğal afterlerden sonra insanların birbirini bulmasını sağlayan Google Person Finder'a yükledik.
Uyarlama ve geliştirme
Deprem sonrasında, NHK afet yayınını, zayıf olduğu konuları ve hali hazırda olanı geliştirmek için beş girişime imza attı:
1 . Afet yayınını, görsel ve işitsel olarak anlaşıldığından emin olmak için daha da geliştirdik. Daha önceki afet yayınımızda gerçeklere dayanan ayrı bir yaklaşım içindeydik. Bu yaklaşım sarsıntının detaylarını iletmekle alakalıydı. (Merkez üssü, beklenen tsunami dalgalarının boyutu gibi.) Yeni yapılanmamızla, haber sunucusu büyük bir tehlike anında izleyicileri gerektiğinde tahliye etmek için anons yapıyor. Haber sunucuları ayrıca tahliye duyurusu sırasında panik yaratmamak için sakin olunmasını da vurguluyor. Ayrıca işitsel ve duyma problemleri olan insanların bilgilenmede sorun yaşamaması için görsel materyaller de kullanıyoruz.
2 . 2011’deki depremin başlarında, çeşitli medya kanalları, nükleer santrallerdeki durumu bildirmek için resmi kurumların ve enerji şirketlerinin basın açıklamalarını referans aldı. Bu, aslında nükleer santrallere kısıtlı bir ulaşımın olduğunu ve bizim bu bilgileri doğrulamakta bağımsız olmadığımızı gösteriyordu. Daha iyi hazırlanmak ve resmi bilgileri daha isabetli bir bağlamda yansıtmak için muhabirlerimizi bilimsel ve özel alanlarda eğitiyoruz. Ayrıca çeşitli uzmanların görüşlerini içeren, depremin nükleer santraller üzerinde ne gibi etkileri olabileceğine dair tahminlere de yer veriyoruz.
3 . Afetten etkilenmiş alanlarda bulunan insanlar yerel medya ile radyolara ulaşmak ve birbirleriyle iletişim kurmak için sosyal medya kullandı. Muhabirlerimizin afet yayını yaparken, sosyal medyayı etkili biçimde kullandıklarından emin olmak için, NHK olarak yeni bir plan izledik. Bu planda, kullancılardan gelen içerikleri kullanarak uyarı oluşturmak için, gelen bilgilerin nasıl doğrulanabileceğiyle ilgili bilgiler ürettik. Bu plan içerisinde yanlış ve doğrulanmamış bilgilerin nasıl ayıklanabileceği de var.
Bütün bunlara ek olarak, “Sosyal Dinleme” adı altında, sosyal medyayı kontrol eden ve doğrulama sağlayan bir ekip oluşturduk. Bu ekip (aşağıda görülen) bilgilerin doğruluğunu ve kalitesini kontrol edebileceğimz bir ağ oluşturdu.
4 . NHK, kullanıcı kaynaklı, NHK Scoop Box adı altında kendi içerik platformunu oluşturdu. Bu platform, bilgileri yükleyenlerin kişisel bilgilerini ve yerlerini alarak; onlarla direkt olarak iletişime geçme ve içeriklerini doğrulama şansı sunuyordu. 2013 Eylül’de, Kanto bölgesi hortumdan etkilendiğinde,; ScoopBox 14 tane, hem ululsal hem de yerel yayınlarda kullanılmış kullanıcı üretimi içeriği belirleyip doğrulamamazı sağladı.
5 . Deprem sonrasında, tsunami kaynaklı elektrik kesintisi yüzünden, bazı robot kameralarımızın fotoğraflarını kaybettik. Hasarın fazlalığı ve Fukushima’daki güvenlik önlemleri nedeniyle, kameralara yeniden batarya yüklemesi şansı bulamadık. Bunu ilerde engellemek ve robot kameraların bataryalarını güvenli bir şekilde kullanmak için, rüzgar ve güneş enerjisinden enerji üreten bir sistem oluşturduk. (Aşağıda kameralar ve onları açık tutmaya yarayan güneş panelleri mevcut.)